Hızlı Erişim
Anasayfa | Yayınlarımız | Yazılarımız & Sunularımız | Tedaviler | Psikolojik Testler | Genel Sorular ve Yanıtları | İletişim
Site içi arama:   

Le Gouter, Henri Matisse

 

OKB >> Obsesif kompulsif bozukluğun depresyonla ilişkisi

 
 

 

OKB sıklıkla depresyonla bir arada bulunmaktadır. Yüz elli OKB hastası ile yapılan bir araştırmada hastaların 93’ünde tabloya depresyonun eşlik ettiği saptanmıştır. Bunların 57’si (%61 ) OKB’nin önce,16’sı (%17) depresyonun önce, 20’si (%22) her ikisinin eş zamanlı başladığını bildirmişlerdir (Welner ve ark., 1976). OKB’de depresyon insidansına ilişkin tahminler %17 (Vaughn, 1976) ile %79 (Tynes ve ark., 1990) arasında değişmektedir. ECA araştırmasında majör depresif epizodu olan hastaların OKB’ye 11 kat daha fazla yakalandıkları ve OKB’lilerin %31.7 sinin aynı zamanda majör depresif epizod tanı kriterlerini doldurduğu bildirilmiştir (Karno ve ark., 1988). Seçici serotonin geri alım inhibitörlerinin (SSRI) OKB’de etkili olması, bu iki hastalık arasında biyolojik bir bağ bulunup bulunmadığının araştırılmasına neden olmuştur. Deksametazon supresyon testinin (DST) depresyonu olan ve olmayan OKB’lilerde pozitif sonuç verdiği bildirilmiştir (Insel ve ark., 1982). Ancak bu sonuçları sorgulayan çalışmalar da yapılmış ve bu çalışmalarda, belirgin affektif semptomatoloji gösteren OKB’lilerde pozitif DST sonuçları görülebileceği, OKB ve majör depresyonun birbirinden farklı bozukluklar olduğu bildirilmiştir (Jenike ve ark., 1987; Vallejo ve ark, 1988).

N.Türksoy K

 

 © 2022 Simurg Psikiyatri Psikoterapi
Kullanım Sözleşmesi | KVKK Aydınlatma Metni